أَلْقَى
Attı, fırlattı, konuşma yaptı, arzetti, iletti
1/1

كَلِمَةً ile birlikte kullanılırsa : konuşma yaptı

Muzari
:
يُلْقِي
Mastar
:
إِلقَاءٌ
İsm-i Fail
:
مُلْقٍ
(Atan, fırlatan)
İsm-i Mef'ul
:
مُلْقًى
(Atılmış)
وجدت القلم ملقى في فناء المعهد
Enstitünün avlusunda atılmış kalem buldum.
القت العميدة كلمة
Dekan bir konuşma yaptı.
القى القبض عليه
Onu tutukladı.
ألقى الرئيس خطابا مهما للأمة في الاحتفال بالعيد الوطني
Cumhurbaşkanı milli bayram kutlamalarında ulusa önemli bir konuşma yaptı.
سوف يلقي الدكتور محاضرة في الجامعة اليوم
Bugün doktor üniversitede bir konferans verecek.