Sırlar Kitabı - Deepak Chopra \ Dalga Okyanusundaki Gözlemci
Yaratıcı olmadığını söylemek egonuzun yaratıcı olduğunu söylemekle aynıdır. Ego her zaman kişiliğinize bağlı kalacaktır ve çevrenizdeki her şeyi de şüphesiz ki kişiliğiniz yaratmıyor. Yaratma bu seviyede meydana gelmez. Şu halde, bakalım sizin içinizdeki gerçek yaratıcıya biraz daha yaklaşabilecek miyiz? Bunu bir gül üzerinde düşünerek yapacağız.
Güzel kırmızı bir gül alın ve önünüzde tutun. Kokusunu içinize çekip kendinize “Ben olmasam, bu çiçeğin kokusu olmazdı” deyin. Kıpkırmızı rengini algılayın ve kendinize “Ben olmasam, bu çiçeğin rengi olmazdı” deyin. Kadifemsi yapraklarını okşayarak “Ben olmasam, bu çiçeğin dokusu olmazdı” deyin. Kendinizi herhangi bir duyudan –görme, işitme, dokunma, tatma, koku alma- çıkardığınızda, gül boşlukta titreşen atomlardan başka bir şey olmayacaktır.
Şimdi gülün her bir hücresinin içindeki DNA’yı düşünün. Çift sarmala dizili milyarlarca atomu gözünüzün önüne getirin ve kendinize “Benim DNA’m bu çiçeğin DNA’sına bakıyor” deyin. Bu deneyim bir gözlemcinin bir nesneye bakması gibi değildir. Bir biçime bürünmüş DNA’nın bir başka biçimdeki DNA’ya bakışıdır. Şimdi de DNA’nın titremeye başladığını ve görünmez enerji titreşimlerine dönüştüğüne tanık olun. Kendi kendinize “Gül asli enerjisine dönüştü. Ben de asli enerjime dönüştüm. Şimdi bir enerji alanı bir başka enerji alanına bakıyor” deyin.
Sonuç olarak, sizin enerjiniz ile gülün enerjisi arasındaki sınırın sonsuz deniz yüzeyinde yükselip alçalarak birbirine karışan okyanustaki dalga kümelerinde olduğu gibi ortadan kalktığını görün. Kendi kendinize, “Tüm enerji bir kaynaktan gelir ve ona döner. Güle baktığımda bu kaynaktan kendini yaşamak üzere küçük bir sonsuzluk parıltısı kalkıyor” deyin.
Bu yolu izledikten sonra, tamamen doğru olana ulaştınız: Bir sonsuz, sessiz enerji alanı bir an parıldadı ve bir nesne (gül) ile bir özneyi (gözlemci olan siz) hiçbir yere ayrılmaksızın yaşadı. Farkındalık kendi sonsuz güzelliğinin bir yönüne baktı. Siz ve gül bu anın karşı kutuplarında duruyordunuz, ancak bir ayrılık yoktu. Her ikinizi birleştiren tek bir yaratıcı hamle meydana geldi.