Şeytanın Bir Oyunu : Vesvese - Prof.Dr.Alaaddin Başar \ Asıl Düşmanımız Şeytandır
İnsanlar, hatalara karşı çıkar, onları işleyen insanlara hücum ederler. Bunu yaparken, o kişileri yanlış kararlara götüren nefislerini ve o nefisleri aldatan şeytanı hiç düşünmezler.
Bir süre sustu. Bir şey hatırlamaya çalışıyor gibiydi.
“Tamam” dedi. “Aklıma geldi. Yıllar önce bir hikmet dersi okumuştum. Abdülkadir Geylani Hazretleri’ne ait bir ders. Buyuruyordu ki, ‘Fasıklara ancak arifler acır.’”
“Çok güzel. Gerçekten harika!” dedi Ümit Bey. Yani, “Hastalara ancak tabibler acır” demiş oluyor.
“Bu tespit de güzel!” dedi Hayati Bey:
“Doktor, hastalığa sebep olan mikropları çok iyi bilir. Hastayla kavga etmek yerine mikroplara harp ilan eder. Gerekli ilaçları ve vitaminleri hastanın imdadına gönderir.
Günahkar ve fasık insanlar, nefislerine mağlup olmuş ve şeytanın oyununa gelmişlerdir. Yanlış sözleri, hatalı işleri, bozuk davranışları bu hastalığın birer tezahürü gibidir. Arif insanlar, işin farkına varır ve onlara şefkatle yaklaşırlar. O zavallı insanları kurtarmaya çalışırlar. Bu, zor ama çok faydalı bir iştir. Bu yol peygamber yoludur. Bütün peygamberler, küfürle mücadele etmişler ve insanları ondan kurtarıp mümin etmeye çalışmışlardır. Keza, şirkle kavga etmiş, ona kapılanları tevhide davet etmişlerdir. Kötü ahlakları kötülemiş, ahlaksızları güzel ahlakla donatmaya gayret etmişlerdir.
Bu yola giren kişiler, Allah’ın sadık dostları ve şeytanın amansız düşmanı olurlar. Yanlış yolda gidenleri kurtarmak yerine, onlarla kavgaya girişmek ise şeytanın işini kolaylaştırır. Çünkü kişi kendisiyle kavga edenin fikrine ve inancına da düşman kesilme eğilimindedir. Bu ise sonucu çok vahim ve sebep olanı sorumlu kılacak büyük bir cinayettir.”
Bu olay bizi konumuzdan hayli uzaklaştırdı.” dedi Hayati Bey, “Sözün neresinde kalmıştık?”
Ümit Bey:
“Kişilere, günah işledikleri yahut harama girdikleri için değil, menfaatimize ters düşen işler gördüklerinden dolayı karşı çıktığımızdan söz etmiştiniz” dedi.
“Tamam” dedi Hayati Bey, “Şunu söyleyecektim. İnsanlar gözlerini helal yahut harama dikmekten, kulaklarıyla doğru yahut yanlış şeyler dinlemekten imtihan edildikleri gibi, hislerinden de benzer bir imtihan geçirirler. Sevmek ve düşman kesilmek de insanoğlunun iki önemli hissidir; Allah için sevmek ve yine Allah için gazap etmek gerekir. Aksi halde bu hisler yanlış kullanılmış olur.”
Kaynak : Şeytanın Bir Oyunu : Vesvese - Prof.Dr.Alaaddin Başar