Hak Yolu
  • İnsan'ın Yapı Taşları
  •   İnsan
  •   Notlarım
  • Kaydet
  • Aç
  • Sözlük
  • Giriş
Elif-Ba
Arapça
İlmihal
Kur'an-ı Kerim
Hadisler
Sünnetullah
Biiznillah TV
Bilimin Işığında
Kitaplardan Notlar
Kıssalar
Notlarım
Duvar
Görseller
Güncel
Site İçi Arama
İletişim
|
Header

Message

İnsan'ın Yapı Taşları


İnsan \ İnsan'ın Yapı Taşları

Allah'ın mahlukatlarından "insan" adlı birimi şu yapılar altında inceleyebiliriz.

1) Hayvansal Beden

Allahu Teala insana bu dünyada faydalanması için bazı özellikler vermiştir. Bunlardan yeme, içme, uyku, seks gibi tabiatına ait özelliklere  tasavvufta "Hayvansal Beden" denir. Bu tabiata ait özellikleri dizginleyip, yerinde kullanarak insan, hayvandan daha üstün bir varlık olduğunu ortaya koyar ve kendisine Allah'ın bahşettiği insani özelliklerini daha iyi açığa çıkarır. 

Beden bir araçtır. Biz de bu araca binmiş bilincimizi arıtmaya çalışan varlıklarız. Bilincin arınmasındaki en büyük engellerden biri insanın tabiatından gelen özelliklere yenilip, hayvani hislerinin esiri olarak, dünyadaki yaşamını zevk üzerine inşaa edip, bu yolla mutlu olduğunu zannedip, aslında bir batağın içine düştüğünü fark edememesidir.

Bize verilen bedensel nimetleri, yerinde ve ölçüsüne göre kullanıp, sadece ihtiyacımız kadarını almak en doğrusudur. Bundan sonra da sıra Allah'ın sıfatlarını (isimlerini) açığa çıkararak, halifelik vazifemizi yerine getirmeye gelir. Bunun da adı "Nefs'in Terbiyesi"dir. İnsanın bilincini ben'lik duygularından, ego'larından arıtıp ruhani özelliklerini açığa çıkartma çalışmasıdır.

2) Bilinç (Nefs)

Bilinç, insanın bu dünya hayatındaki alıcıları ile hayatı deneyimlemesi, yaşadıklarına dair farkındalıktır.  İnsana bu dünya hayatında "negatif yükler" yüklenir. Bunlar Hz.Adem'in cennet boyutundan (ahseni takvim'den), dünya boyutuna (esfeli safilin'e) indirilmesi ile yüklenmiştir. Dünya hayatının insanda oluşturduğu etki ile bunlar oluşur. Çevresel etkiler, şartlanmalar bunların oluşmasında rol oynar. Ahiret hayatını düşünen bir kulun bu dünya hayatında bu özelliklerinden kurtulması arınması gerekir.

Negatif Yükler;

  • Vehim : Ademoğlu'na yüklenmiş olan en ağır yüktür. İnsanı özünden gelen güçlerden perdeler. Benlik hissi verir. Bir işi yapabilme kabiliyeti kişide olmasına karşın, kişi yapamayacağı inancı ile hareket eder, vehme kapılır. Örneğin; suda yüzmeyi yeni öğrenen birinde yüzemeyeceği inancı hakim gelir, yüzemeyeceğine, batacağına dair şartlanır. Oysa o güç, o kabiliyet onda vardır. Vehim duygusu ayrıca “Tek olan Varlık”tan ayrı olarak bir beden, bir benlik duygusu oluşturur. Hz.Adem dünya üzerinde cennet boyutunu yaşarken “vehim” duygusundan yoksundu. Cinsellik ile beden kaydını vehmetti ve o kayda indirgenerek vehim duygusu ile yaşamaya mahkum edildi. Bizlerin şu an yapmaya çalıştığı vehim duygusundan kurtularak tekrardan cennet boyutuna ulaşabilmektir. Bu dünyada vehim duygusundan kurtulabilenler, daha boyut değiştirmeden “cennet”i yaşamaya başlayabilirler. Cennet boyutunda insanların her dilediğini yapabilmesi “vehim” yüklerinden arınmış olmalarından kaynaklanır. Bu dünyada da ermiş kişilerin madde boyutundan sıyrıldıklarını görebilmekteyiz. Evliya tabir edilen Allah'ın veli kullarından suyun üzerinde yürüyenler, tayyi mekan ile seyahat edenler, telepati ile maddeye hükmedenler, gayb aleminin ilmine hakim olanlar mevcuttur. Vehim duygularından yoksun olanların başında peygamberler gelir. Peygamber efendimizin kerametlerinde de bunu görmekteyiz. Azıcık bir yemeğin onlarca kişiye yetmesi, ayın ortadan ikiye bölünmesi, miraç hadisesi yine vehim duygusunu yenmenin eseridir.
  • Korku : Şeytanın insanı hakimiyeti altına almak için kullandığı en büyük ikinci yüktür. Bir müslümana tavsiye edilen hayat şekli takva üzerinedir. Şeytan vesveseleri ile insanı takva üzere bir yaşamdan uzaklaştırmaya çalışır. Takva; korku ile ümit arasında bir yoldur. Her şeyin Hâkimi ve Mâliki Allahu Teala'dan korkmak ama aynı zamanda da ümit dolu olmak gerekir. Takva'nın zehri rızık korkusudur. Geçim derdine düşen Allah yolundan uzaklaşır. Allah'u Teala bizden rızık korkusuyla yaşanacak bir hayat değil, tevvekül üzerine, teslimiyet üzerine bir yaşam beklemektedir. Kullarını nimetlendiren, rızıklandıran ancak O'dur. İnsan, "Halife" olarak ancak Allah'ın takdirine vesile olabileceğini unutarak teslimiyet halini, razı olma halini yaşıyamaz. Kendini asıl rızıklandıranı göremeyerek, gelecek endişesi yaşar. Birimlere hayat veren, zamanı geldiğinde de bu dünyadan başka bir dünya boyutuna transfer eden ve bunun zamanını ne öne alan, ne de erteleyen "Mutlak Gücü" unutmak bu dünyada insanın kendine yapabileceği en büyük zulümdür ve insan korkularıyla kendi nefsine zulm etmektedir.
  • Benlik (Ego) : Kişide tevhid ilkesine aykırı olarak vehim duygusunun da etkisi ile yaşanan, kendini Allah'tan ayrı bir varlık olarak hissetme halidir.
  • Riyakarlık (Gösteriş) : Amellerini Allah rızası için değil, başkalarının gözüne girmek, bunlardan menfaat sağlamak için yapma.
  • Ucb : Yaptığı iyi işler ile övünme. Gücünü, varlığını Allah'tan aldığını unutup, yaptığı amellerin faili olarak kendini görmektir.
  • Kibir : Büyüklenme. Diğer varlıklardan kendini üstün görme hali. Kendi hatalarını görmeden, sürekli başkalarını eleştirme.
  • Duygular (İhtiras, tutku, hırs, aç gözlülük, kıskançlık, heves) : Bunlar isteklerin dizginlenmemiş, aşırıya kaçmış halleridir.
  • Öfke : Her faili ve fiili yaratan, mahlukatı perçeminden tutup sürükleyen Varlığa isyan etme. Kaderine razı gelmeme, kazasını tenkit etme.

Bir de bu dünya hayatında insana yüklenen pozitif yükler vardır. Bunlara "Melekeler" de denir. Bunlar da bu dünyaya özgüdür ve ölüm ile birlikte kalkar. Kuvve (Kaynak'tan gelen güçlerin), insanda dünya boyutunda açığa çıkması, insanın kendisi tarafından açığa çıkarılması sonucunda "Meleke" adını alır. Bu yüklerimizden kurtulmamız değil, tam aksine doğru bir şekilde kullanarak, bu araçlar sayesinde ahirete hazırlanmamız gerekir.

Pozitif Yükler;

  • Akıl : İnsanları hayvandan ayıran en önemli özelliktir. Zekadan farklıdır. Zeka anlık, akıl geleceğe dönük olarak çalışır. Zeki insan günü kurtarır. Akıllı insan geleceğini. Zeki insan zekasını dünya eğlencesine, rahatına dönük kullanır. Akıllı insan bu dünya hayatından verimli bir şekilde faydalanıp, ahiret azığını yapar.
  • Vicdan : İnsanı günahtan, kötülükten uzak tutan Allah vergisi bir yüktür. Herkeste olmaz.
  • Hafıza : Beyindeki veritabanıdır. Boş işler ile doldurulduğunda çöp tenekesinden farksızdır. Ahiret ve dünya hayatı için faydalı bilgiler ile doldurulup, bu bilgiler ile de amel edilmelidir.

3) Dalga Beden

Ahiret hayatımıza ise “Dalga Beden”imiz ile devam ederiz. Bu ölüm sonrası kullanacak olduğumuz bedenimizdir. Bu bedene "Ruh Beden" de denir. Dünya hayatının amelleri beyin vasıtası ile bu bedene yüklenir. 

 

Barış Muçe

25.10.2015


© 2017 - Hak Yolu - www.biiznillah.com