Sayfa: 337, Cüz: 17
----- 22.Hac Suresi 52.Ayet -----
Senden önce ne bir resul ne de bir nebi göndermedik ki, bir şey arzuladığında şeytan onun arzusuna bir şey atmış (katmış/nefsine hoş gelecek vesvese vermiş/hevasını tetiklemiş) olmasın. Bununla beraber Allah şeytanın attığını (kattığını) geçersiz kılar, sonra da ayetlerini sağlamlaştırır. Allah her şeyi hakkıyla bilendir, hikmet sahibidir.
----- 22.Hac Suresi 53.Ayet -----
(Allah,) şeytanın attığı (kalplerine kattığı) şeyi, kalplerinde hastalık bulunan ve kalpleri katılaşmış kimselere bir fitne (imtihan, bela) kılmak için (vesile olarak kullanır). Muhakkak ki zalimler derin bir ayrılık içerisindedirler.

Herkesin bir şeytanı veya kendisine vesvese veren şeytanlar vardır. Bu vesvese kalplerinde hastalık bulunanlara etki eder. Salih kimseler ise Allah'ın kendilerine bahşetmiş olduğu özellikler sayesinde bunlardan etkilenmezler, ibadetleri (yaptıkları çalışmalar) kendilerine kalkan olur. Zalimlerin bu vesveselerden etkilenmelerinin sebebi Allah'tan uzak olup, O'nun güçlerinin kendilerinde açığa çıkmaması sonucu güçsüz, bu dünya bataklığında hasta nefisler olarak kalmalarındandır.

----- 22.Hac Suresi 54.Ayet -----
(Bu,) kendilerine ilim verilenlerin, bunun (Allah'ın bu şekilde davranmasının) Rabbinden (gelen) Hak olduğunu bilip, böylece buna (bu gerçeğe) iman edip, kalplerinin ona huşu duyması içindir. Hiç şüphesiz Allah iman edenleri dosdoğru yola hidayet eyleyendir.

Allah'ın bu şekilde, şeytan vasıtasıyla insanlara vesvese vermesi ve bazılarının bundan etkilenip bazılarından bu etkiyi gidermesi, daha doğrusu kendilerinde açığa çıkan Allah esmaları vasıtasıyla şeytanın bu etkilerinden kurtulmaları insanların Sünnetullah'ı tanımalarına, bilmelerine ve bu şekilde kendilerinde açığa çıkan Hak'ikat ile kalplerinin mutmain olmasına bir vesiledir. Bunu ise ancak kendilerine ilim verilenler idrak edebilir. İşte bu şekilde Allah iman edenleri doğru yola hidayet eylemektedir.

----- 22.Hac Suresi 55.Ayet -----
(Nankörlük edip, gerçekleri gizleyip örterek) küfre düşenler ise ta ki kıyamet saati ansızın kendilerine gelene kadar yada kısır bir günün azabı kendilerine gelene kadar bundan (tüm bu ayetler ve alametlerden) şüphe içerisinde olmaya devam ederler.

Ahirete (gaip olana/görmediklerine) karşı, maddi hayatı (gördüklerini) satın alanlar, maneviyata inememiş madde bağımlıları ancak gerçek ile yüzleşince akılları başlarına gelip, pişmanlığa düşerler.